17 Nisan 2013 Çarşamba

antalya tarihi yerleri

İ. Ö. 2. yüzyılda kurucusu Bergama kralı Attalos'un adını aldığı Attaleia şimdiki ismiyle Antalya tarihi açıdan zengin ve köklü bir geçmişe sahiptir. Bu zamandan önce uzun yıllar Lidya Krallığının egemenliğinde daha sonrada Pers egemenliğine girmiştir. Daha sonra sırayla Roma, Bizans, Selçuk ve Osmanlı himayesi altında kalmıştır. Türkiye'nin en iyi müzelerinden biri olan Antalya Müzesi, Avrupa Konseyi tarafından ödüllü. Çevredeki eski yerleşimlerde bulunan tümülüs kalıntılarının sergilendiği bu müze tarih meraklılarına keşfedilmiş bir hazine sunuyor. Kentin simgesi olan Yivli Minare, kalın gövdesi sayesinde estetik bir duruşa sahip. Selçuklu hükümdarlardan Alaeddin Keykubat'ın 1230 yılında camiye çevirttiği bu yapıyı zaten görmek için bir çaba sarf etmenize gerek yok. Eğer merkezdeyseniz, o size kendisini gösteriyor. Kaş'tan deniz yolu ya da kara yolu ile ulaşabileceğiniz Kekova ise, Antalya'nın batık şehri. Suyun altında kalan bu şehrin üzerinde altı cam teknelerle yapacağınız yolculuk sizi büyüleyecek ve içinizde bir dalış merakı uyandıracak. Ancak bu bölge araştırma sahası olduğu için henüz dalışa kapalı. Patara, Letoon, Xantos ve Side Antik Kentleri şehrin tarihi zenginliğini göz önüne seriyor. Geze geze bitiremeyeceğiniz, her geri döndüğünüzde aklınızın kalacağı bu antik şehirler Antalya'nın göz bebeği. Aspendos Tiyatrosu, şelaleleri, dalış noktaları, tırmanış rotaları, trekking parkurları, uzun plajları, tarihi kentleri ve bunun gibi binlerce özelliğiyle ile Antalya sizleri bekliyor…

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder